Kadının sürekli ve düzenli geliri olduğundan, boşanma sonrası davacı kadının yoksulluğa düştüğünden bahsedilemeyeceğinden, davalı erkeğin de emekli maaşıyla geçinmesinden dolayı, kadın lehine Yoksulluk Nafakası koşulları oluşmamıştır.

31 Mart 2024
blog4.jpg

İşyerindeki çalışma arkadaşına hakaret…

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK…

Tahliye Taahhütnamesi, bilgileri doldurulmamış,…

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ’ NİN 21.02.2023…

Kadının sürekli ve düzenli geliri olduğundan, boşanma sonrası davacı kadının yoksulluğa düştüğünden bahsedilemeyeceğinden, davalı erkeğin de emekli maaşıyla geçinmesinden dolayı, kadın lehine Yoksulluk Nafakası koşulları oluşmamıştır.

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 08.03.2023 TARİHLİ, 2022/2-142 ESAS, 2023/184 KARAR SAYILI İLAMI ÖZETLE;

ÖZET: Dosya kapsamı itibari ile tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin bilgiler ve toplanan tüm deliller incelendiğinde; davacı kadının asgari ücretle geçimini sağladığı, gelir getirici malvarlığının bulunmadığı ve yardıma muhtaç olduğu, buna karşılık davalı erkeğin ise, emekli olduğu ve aylık ….. TL gelirinin bulunduğu, davacı kadının sürekli ve düzenli geliri olduğu tespit edildiğinden boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından davacı kadın yararına TMK’nın 175 inci maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası isteme koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

2. Değerlendirme
1.Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili kavramların açıklanmasında yarar vardır.
 
2. Yukarıda anılan maddede geçen “yoksulluğa düşecek” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda yasal bir tanımlama olmaması karşısında bu husus uygulamada kurallara bağlanmıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarihli ve 1998/2-656 Esas, 1998/688 Karar; 16.05.2007 tarihli ve 2007/2-275 Esas, 2007/275 Karar ve 20.06.2019 tarihli ve 2017/2-2424 Esas, 2019/751 Karar sayılı kararlarında; “yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim” gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların “yoksul” kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Başka bir ifadeyle, geçimini kendi malî kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir.
 
3. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, … 2019, s. 302).
 
4. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır.
 
5. Eldeki davada; tarafların 19.10.1992 tarihinde evlendikleri, ortak üç çocuklarının bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğu, mahkemece davacı kadını yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, hükmün taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile aylık 400,00 TL’den takdiren üç yıllık toplam 14.400,00 TL toplu yoksulluk nafakasının davalı erkekten tahsiline karar verildiği, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, Özel Dairece davacı kadının çalıştığı, sürekli ve düzenli geliri olduğu tespit edildiğinden boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği, bu nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.
 
6. Dosya kapsamı itibari ile tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin bilgiler ve toplanan tüm deliller incelendiğinde; davacı kadının asgari ücretle geçimini sağladığı, gelir getirici malvarlığının bulunmadığı ve yardıma muhtaç olduğu, buna karşılık davalı erkeğin ise, emekli olduğu ve aylık 1.100,00 TL gelirinin bulunduğu, davacı kadının sürekli ve düzenli geliri olduğu tespit edildiğinden boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından davacı kadın yararına TMK’nın 175 inci maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası isteme koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

Diğer Yazılar

Reeskont ve Avans İşlemlerinde…

1 Nisan 2024 Tarih ve 32507 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan…

Evli kadın münhasıran evlenmeden…

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ’ NİN 23.02.2016 TARİHLİ, 2015/20964 ESAS,…

Velâyet hakkına sahip anne…

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ’ NİN 30.11.2023 TARİHLİ, 2023/7886 ESAS,…

GÖRÜŞME AYARLA